Öncelikle bütün okuyucularıma selam olsun...
Referandum sürecinin 16 Nisan gecesi “Son Bulmayacağını” biliyorduk. Daha öncede yazılarımda üzerine basa basa belirtmiştim. Onlar gelecek biz müdafaa edeceğiz.
“Gezi Olayları” tekrarlanıyor, sokaklarda toplanan kitle “Hayır Kampanyasına” milli duygular ile gönül vermiş vatandaşların bir parçası değil. Sokaklarda toplanan gurupların bir adım arkasında yürüyerek kulaklarına “Talimat Fısıldayanların” hiçbirinin cebinde TC kimliği yok. Olayları en net açıdan çekip dünya basınına servis etmek için stratejik noktalara yayın araçlarını çeken Batı medyasının “Silahşörleri” kurguyu yönetiyor.
Dün referandum sürecinin “Evet” ile sonuçlanması sadece ilk gününde Türkiye’ye 44 Milyar TL kazandırdı ve bugün “Kaos Koordinatörü” Macar Yahudi’si George Soros İstanbul’a geldi. Türkiye’nin cebine giren kimlerin cebinden çıktı tahmini size bırakıyorum.
Stratejileri:
Gayrimeşru bir sonuç alındı algısı ile tekrar sokakları karıştırmak ve referandumun “evet / hayır” tercihlerinden iki cephe yaratıp fiziki saldırılara zemin hazırlamak. Kısaca bütün mesele bu vatanın evladını bu vatanın evladına kırdırarak aralarında “Kazananın Meşru Olacağı Mizanseni” yaratmak.
Sahadaki sözde CHP’li ve HDP’li kitlenin sivil toplum ile hiçbir ilgisi yok!
Tamamen marjinal gurupların başını çektiği yürüyüşler karşılıklı cephe oluşturma eylemlerini hayata geçiremezse devreye sokulmak için hazırda bekleyen “DHKP/C Ekibi” yine sahaya sürdükleri kendi gruplarına saldıracak.
Kısaca avcı da aynı merkeze bağlı av da!
Sivil kitlenin yapması gerekenler:
- Kesinlikle sokağa inmemek,
- Kesinlikle provokatörler ile muhatap olmamak,
- Kesinlikle resmi yetkililerin mesajları doğrultusunda hareket etmek,
- Kesinlikle sokak gösterilerinin bir parçası olmamak için sağduyu ile Başkomutanı takip etmek
Unutmayın! En iyi savunma atak yapmaktır…
- Soros (FETÖ+CHP) sokaklara saldırıyor, Türkiye, Derin ABD'ye (Bharara+Rubin+Fuller) saldırıyor
- AB marjinal grupları destekliyor, Türkiye Afrikayı dstekliyor.
- Küresel denge Türkiye'ye saldırıyor, Türkiye finans ve pazar dengelerini sarsıyor
- Malikaneler Orta Asya'yı eyalet devletlerine bölmek istiyor, Türkiye bütünlüğü koruma hamleleri yapıyor
Ve... Garp'da, Türkiye durdurulmazsa Hilafetin Sancağını kaldırıp tekrar Viyana'ya dayanır kabusu yaşanıyor...
Milletin vazifesi, önderinin verdiği talimat ile bekleyerek, evinde “Sessiz Nöbetine” devam ederek, gelebilecek olası her talimata karşı hazır olarak devletin içeride ve dışarıda atak yaparken gözünün arkada kalmamasını ve milletten aldığı manevi güce “Sırtını Yaslayıp” hamle yapmasını kolaylaştırmak olmalı.
Çevrenizde şahit olabileceğiniz bu hareketlerin içerisindeki kişiler ile sakın muhatap olmayın, sözlü veya fiziki karşı cevaba tutuşmayın. Tehlikeli gördüğünüz her hareketi “Emniyet Birimlerine” bütün detayları ile bildirip geri çekilin.
Medyada duyduklarınıza ve okuduklarınıza çok dikkat edin. Maksatlı ve kasıtlı yalan haberler ve kışkırtma amaçlı “Kurgulanmış Haberler” sinir uçlarına müdahale etme amacı taşıyor. Bu sürecin kazananı sinirlerine hâkim olmayı başaranlarındır. Biz hata yapmadıkça kaos planı yapanlar hata yapmaya başlayacak.
- Yunanistan’ı Kardak Kıyıları üzerinden yan baskı maksatlı kullanıyorlar,
- Avrupa medyasını global çapta üzerimizde baskı oluşturmak için kullanıyorlar,
- Terör militanlarını içimizde baskı oluşturmak için kullanıyorlar,
- Sözde politikacıları TBMM’de baskı oluşturmak için kullanıyorlar,
15 Temmuz’da ve 16 Nisan’da çok “Büyük Kaybettiler” ve çok daha büyük bir saldırı ile gelmeye çalışıyorlar. Devlet kurumlarında ve içeride büyük güç kaybettiler o yüzden ellerindeki son malzemeleri bütünüyle kullanmaktan başka çareleri kalmadı.
Yönetmen koltuğunda “CIA – BND – MI6 – MOSSAD – FETÖ ve Alt Türevleri” kucak kucağa oturuyorlar. ”Psikolojik Savaş” düzeni almalıyız. Bireysel ve kitlesel bazda psikolojik savaş kurallarına uygun hareket etmeliyiz. Vatikan / Tel – Aviv paktını Anadolu’nun her ilinde, her ilçesinde, her mahallesi ve sokağında harcamak için dün tank durduran kuvvetimizi bugün sakin olmaya ve sinirlere hâkim olmaya harcamalıyız.
Metropol bölgede kazanım elde etmeyi başaramayan gayrimeşru hareket merkezi kalabalık diğer bölgelere yönelecek. Muhafazakar ve marjinalizmi kabul etmeyen, evet oranıyüksek olan ve tepkilere karşı reaksiyon gösterebilecek bölgelere doğru sokak hareketlerine start verecekler...
Unutmayın!
15 Temmuz gecesi tank ile uçak ile silah ile gelenler, Anadolu’nun 5 haneli dağ köyünde evinin önünde sabaha kadar nöbet tutan 80 yaşındaki insanımızın manevi dirayeti ve İstanbul’un göbeğinde bir orduyu durduran 15 yaşındaki çocuğun cesareti arasında kazanılan bir zaferdi.
Sessiz nöbete devam ediyoruz…
SELAM VE DUA İLE
