Atatürk’e hakaret soruşturması kapsamında hakkında yakalama kararının çıkmasının ardından Bakırköy Adliyesi’ne gelerek teslim olan yazar Süleyman Yeşilyurt, “Ben kaçmıyorum, 4 gündür evde polis bekliyorum” dedi.
Bir televizyon programında Atatürk’e hakaret ettiği gerekçesiyle hakkında yakalama kararı bulunan yazar Süleyman Yeşilyurt, Bakırköy Adliyesine gelerek teslim oldu. Adliyeye girmeden önce basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Yeşilyurt, hakkında çıkan haberlerin aksine kaçmadığını söyledi.
Hakkında çıkan yakalama kararıyla ilgili konuşan Yazar Yeşilyurt, “Günlerdir medyada, gazetelerde Süleyman Yeşilyurt kaçak, bu müptezel nerede, çıksın meydana, neden gelmiyor? Neden kaçıyor dediler. Kaldı ki Pazartesi’den bu yana 4 gündür evimde yatıyorum. Buradaki güvenlik şubesini her gün arıyorum. Kardeşim gelin, beni alın, eğer gelmezseniz ben avukat kızım Berrin Yeşilyurt’la birlikte savcılığa gelip, ifademi vereceğim. Ben bu devletin, polisinden, hakiminden, savcısından kaçmam dedim. Kaçmadım” dedi.
“23 TANE KİTAP YAZMIŞ BİR YAZARIM"
Yeşilyurt, bugüne kadar 23 kitap yazdığını belirterek, “Bir tane meczup var. 7 ay önce videosu çekilmiş. Beni her gün gazetelerde onun fotoğrafıyla yan yana koydular. Efendim, o kaçıyor, ben de kaçıyorum. Benim onunla ne alakam var. Çifte standart var. Ben o programa konuk olarak çıktım. Konuk olarak çıktığım programda maalesef moderatörler yok. Burada hakkaniyet ölçüleri olması lazım. Çünkü devletim bana bir ceza verecekse birliktelik olur. Şimdi o insanlar meydanlarda yok. Bir tane profesörümüz dedi ki ’hödük tarihçi’. Bin kere söylüyorum, beni bekçi yaptılar, çaycı, MİT’çi yaptılar. Ben Ankara Kızılay semtinde Kültür Sanat Yayınları’nın sahibiyim ve aynı zamanda bugüne kadar 23 tane kitap yazmış bir yazarım” ifadelerini kullandı.
“BEN KAÇMIYORUM"
Yaşananlardan sonra kaçmadığını söyleyen Süleyman Yeşilyurt, “Medya bana bunu yapmamalıydı. Ben bugün avukat kızıma yalvardım, daha fazla duramayacağım. Bu kalp yerinden fırlayacak. Ben kaçmıyorum, 4 gündür evde polis bekliyorum. Burada güvenlik şubesinde Soner Bey’i aradım lütfen beni alın kardeşim dedim. Benim yakalamamam varsa beni niye almıyorsunuz? Efendim işte geliyoruz gidiyoruz. Devletimin payesine de cezasına da gülerek giderim” diye konuştu.
