Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), Paris polisinin göçmenlerin battaniyelerini aldığını, sokaktaki göçmenleri dağıtmak için biber gazı kullandığını ve hatta sığınma evlerinin kapısında sıra bekleyenlerin oturmalarını yasaklamaya kadar varan tacizlerde bulunduğunu iddia etti.

MSF’nin Paris’teki Programlar Koordinatörü Corinne Torre, "Fransız devletine ve Paris Belediyesi’ne bağlı olarak hizmete giren ve 10 Kasım’dan bu yana yeni gelen göçmenlere yönelik karşılama ve yönlendirme hizmetleri veren Paris İnsani Yardım Merkezi haftalardır kapasitesini doldurmuş durumda. Her gün yaklaşık 100 ila 150 kişi kayıt için buraya başvurmaya çalışıyor ve pek çoğu içeride yer boşalmasını beklerken günlerce kapının önünde uyumak zorunda kalıyor" dedi.

Fransız polisinin mültecilere yönelik tutumunu eleştiren MSF açıklamasında şu iddialarda bulundu:

"Hava sıcaklıkları eksi derecelerde seyrederken son on gündür, özellikle Chapelle (Şapel) ve Pajol (Pajol) mahallelerinde polis şiddetinin arttığına tanık oluyoruz. Güvenlik güçleri göçmenleri gecenin bir yarısı uyandırıp üzerlerindeki battaniyelere el koyuyor.

Paris’te gezici acil sağlık hizmeti sunan MSF ekipleri son bir hafta içinde hipotermi geçiren 8 kişiyi tedavi altına almak zorunda kaldı. Haziran ayından bu yana Paris’te otuz kadar düzensiz yerleşim birimi ortadan kaldırıldı ve göçmenlerin büyük çoğunluğu geçici barınma merkezlerine yerleştirildi. Kasım ayı başında Stalingrad’daki son yerleşim biriminin yıkılmasının ardından Fransız hükumeti bir açıklama yaparak yeni yerleşimlere kesinlikle müsamaha göstermeyeceklerini bildirdi ve bu alanların etrafını kapatarak bu bölgelerdeki polis devriyesini artırdı. Bu zorlu kış koşullarında devlet yetkililerinin göçmenlere sığınabilecekleri bir yer sunması gerekirdi. Bunun yerine güvenlik güçleri, sokaktaki insanların gözlerini rahatsız etmemesi için, zaten tehlike içinde olan göçmenlerin üzerlerindeki battaniyeleri alarak ya da saatlerce ayakta sıra beklemeye zorlayarak durumlarını daha da güçleştirmektedir. Yetkililer, şiddet kullanarak gerçeğin üzerini örtmeye çalışmaktan vazgeçmelidir.”