Neşet Ertaş Kimdir? Hayatı ve Türküleri

Neşet Ertaş, (d. 1938, Çiçekdağı, Kırşehir - ö. 25 Eylül 2012, İzmir) Türk ozan. Bozkırın Tezenesi olarak da bilinir. Kırşehir Abdal'larındandır.

banner279
05 Mayıs 2017 Cuma 06:58
Neşet Ertaş Kimdir? Hayatı ve Türküleri

Sesi ve sazı ile babası Muharrem Ertaş'ın yolunu sürdüren Neşat Ertaş, 1938 yılında Kırşehir'in Tırtıllar köyünde dünyaya geldi. Keman ve saz çalmasını öğrendi. Ankarada TRT radyo evine girdi. Güçlü derlemeleri olan ozanın kendisine ait çok sayıda güfte ve besteleri vardır.

Neşet Ertaş babası Muharrem Ertaş ile adeta Anadoludaki en olgun seviyesine erişen bu Türkmen-Abdal müzik birikiminin yeni bir yorumcusudur. Yoğun yöresel özellikleri ve baskın mahallilik unsurları ile donanmış bu müziği yöresinin dışına çıkarmış, ülke genelinde ve hatta yurt dışında bilinmesini ve tanınmasını sağlamıştır.

25 Eylül 2012 tarihinde İzmir'de tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirmiştir.

lbümleri

1988 - Gönül Ne Gezersin Seyran Yerinde
1988 - Kendim Ettim Kendim Buldum
1988 - Kibar Kız
1989 - Hapishanelere Güneş Doğmuyor
1989 - Sazlı Sözlü Oyun Havaları
1990 - Gel Gayri Gel
1992 - Türküler Yolcu
1992 - Gitme Leylam
1993 - Kova Kova İndirdiler Yazıya
1995 - Seçmeler 2
1995 - Seçmeler 3
1995 - Seher Vakti
1995 - Altın Ezgiler 3
1996 - Polis Lojmanları
1997 - Benim Yurdum
1998 - Gönül Yarası
1999 - Zülüf Dökülmüş Yüze
1999 - Gönül Dağı
1999 - Muhur Gözlüm
1999 - Zahidem
1999 - Neredesin Sen
1999 - Gönül Dağı

KENDİ AĞZINDAN HAYAT HİKAYESİ

bin dokuz yüz otuz sekiz cihana 
kırtıllar köyünde geldin dediler 
babama muharrem, anama döne 
dediysen atayı bildin dediler

dizinde sızıydı anamın derdi 
tokacı saz yaptı elime verdi 
yeni bitirmiştim üç ile dördü 
baban gibi sazcı oldun dediler

o zaman babamdan öğrendim sazı 
engin gönül ile hakk'a niyazı 
o yaşımda yaktı bir ahu gözü 
mecnun gibi çölde kaldın dediler

zalım kader devranını dönderdi 
tuttu bizi ibikli'ye gönderdi 
babam saz çalarken bana zil verdi 
oynadım meydanda köçek dediler

anam döne ibikli'de ölünce 
tam beş tane öksüz yetim kalınca 
beşimiz de perişan olunca 
babamgile burdan göçek dediler

yürüdü göçümüz tefleğe doğru 
bu hali görenin yanıyor bağrı 
üç aylık çoçuğun çekilmez kahrı 
bunlara bir ana bulun dediler

yozgat'ın kırıksoku köyü'ne vardık 
bize ana yok mu diyerek sorduk 
adı arzu dediler bir ana bulduk 
işte bu anadır buldun dediler

en küçük kardaşı kayıp eyledik 
onun için gizli gizli ağladık 
üstelik babamı asker eyledik 
yine öksüz yetim kaldın dediler

zalım kader tebdilimi şaşırttı 
heybe verdi dalımıza devşirtti 
yardım etti yerköy'üne göçürttü 
biraz da burada kalın dediler

yerköy'den kırıkkale'ye geldik 
babam saz çalarken biz çümbüş aldık 
kırşehir'e varınca kemanı çaldık 
aferin arkadaş çaldın dediler

yarin aşkı ile arttı hep derdim 
babamı bir yere dünür gönderdim 
başlık çok istemişler haberin aldım 
istemiyor yarin seni dediler

kırşehir'de yedi sene kalınca 
düğün düzgün hepsi bize gelince 
burada herkese yer daralınca 
ankara'ya gider yolun dediler

ankara'da (sünnetçi) veysel usta'yı buldum 
epeyce eğleştim, evinde kaldım 
yüz lirayı verip bir yatak aldım 
etti isen böyle buldun dediler

bir ev kiraladım münasip yerde 
kaldı kavim kardaş hep kırşehir'de 
bu aşk hançerini vurdu derinde 
çaresini bulmazsan öldün dediler

yarin aşkı ile döndüm şaşkına 
arada içerdim yarin aşkına 
canan acımaz mı garip dostuna 
bunu da içeriye alın dediler

İKİ BÜYÜK NİMETİM VAR

İki büyük nimetim var 
Biri anam biri yarim 
İkisine de hörmetim var 
Biri anam biri yarim

Ana deyip de geçilmez 
O yar anadan seçilmez 
İkisine de kıymet biçilmez 
Biri anam biri yarim

Birisi var etti beni 
Birisi yar etti beni 
İkisinin de birdir yari 
Biri anam biri yarim 

AYVA TURUNÇ NARIM VAR

Ayva turunç narım var 
Benim ah ü zarım var 
Hep derdinden ağlarım 
Bir vefasız yarim var

Al almayı ver narı 
Ağlarım zarı zarı 
Tez günlerde gönderin 
O ahu gözlü yari

Ayva turunç nar bende 
Aldı aklım yar bende 
Hiç melhem kar eyleme 
Yar yarası var bende

Ayva turunç neyleyim 
Halimi arz eyleyim 
Zaten bende talih yok 
Ta küçükten böyleyim 

GÖNÜL DAĞI

Gönül Dağı yağmur yağmur boran olunca 
Akar can özümde sel gizli gizli 
Bir tenhada can cananı bulunca 
Sinemi yaralar dil gizli gizli

Dost elinden gel olmazsa varılmaz 
Rızasız bahçanın gülü derilmez 
Kalpten kalbe bir yol vardır görülmez 
Gönülden gönüle yol gizli gizli

Seher vakti garip garip bülbül öterken 
Kirpiklerin oku cana batarken 
Cümle alem uykusunda uyurken 
Kimseler görmeden gel gizli gizli

YARE GİDEM

Yare gidem yare gidem 
Yareliyim nere gidem 
Bu derdimin dermanını 
Almaya ben yare gidem

Saçlarını ben öreyim 
Buna dayanmaz yüreğim 
Seni vermem Ezraile 
Ben öleyim ben öleyim

Yar elinde yar elinden 
Yareliyim yar elinden 
Dermansız bir derde düştüm 
Dermanı var yar elinden 

DOYULUR MU?

Tatlı dile güler yüze 
Doyulur mu doyulur mu 
Aşkınan bakışan göze 
Doyulur mu doyulur mu

Doyulur mu doyulur mu 
Canana kıyılır mı 
Cananına kıyanlar 
Hakkın kulu sayılır mı

Zülüflerin dökse yüze 
Yar badeyi sunsa bize 
Lebleri meyime meze 
Doyulur mu doyulur mu

Hem bahara hemi yaza 
Yarın ettikleri naza 
Yar aşkına çalan saza 
Doyulur mu doyulur mu

Garibim geldik gitmeze 
Muhabbetimiz bitmeye 
Yar île sohbet etmeye 
Doyulur mu doyulur mu

DELİ BORAN

uzak yoldan geldim hasretim için 
hani nerde babam muharrem nerde 
yaralı bülbülüm ses vermez niçin 
yüreği yanığım o kerem nerde

o garip gönüllüm,dertli bakışlım 
feleğin elinde sinesi taşlım 
yüreği yaralım,gözleri yaşlım 
gönül evi yıkık,viranım nerde

fetholurdu feryadını dinleyen 
feryadı içinde derdin anlayan 
kuşlar gibi viranede inleyen 
ecinnice deli boranım nerde

okula gidemedim bu dert benimdi 
hemi benim derdim,hem babamındı 
hemi babam,hemi öğretmenimdi 
geribim dersimi verenim nerde

ANAM AĞLAR

Anam ağlar başucumda oturur 
Derdim elli iken yüze yetirir 
Bu dert beni yiye yiye bitirir

El çek tabip el çek benim yaramdan 
Ölürüm kurtulmam ben bu yaradan

Anama babama yüzüm kalmadı 
Bir su ver demeye yüzüm kalmadı 
Doktora tabibe lüzum kalmadı

El çek tabip el çek benim yaramdan 
Ölürüm kurtulmam ben bu yaradan

EVVELİM SENSİN

Cahildim dünyanın rengine kandım 
Hayale aldandım boşuna yandım 
Seni ilelebet benimsin sandım 

Ölürüm sevdiğim zehirim sensin 
Evvelim sen oldun ahirim sensin 

Sözüm yok şu benden kırıldığına 
idip başka dala sarıldığıma 
Gönülüm inanmıyor ayrıldığına 

Gözyaşım sen oldun kahirim sensin 
Evvelim sen oldun ahirim sensin 

Garibim can yıkıp gönül kırmadım 
Senden ayrı ben bir mekan kurmadım 
Daha bir gönüle ikrar vermedim 

Batınım sen oldun zahirim sensin 
Evvelim sen oldun ahirim sensin

HAPİSANELERE GÜNEŞ DOĞMUYOR

Hapisanelere güneş doğmuyor 
Geçiyo bu ömrüm de günüm dolmuyor 
Eşim dostum hiç yanıma gelmiyor 
Yok mu hapisane beni arayan 
Bu zındanda ölem can gardiyan 

Birer birer yoklamayı yaparlar 
Akşam olur kapıları kaparlar 
Bitmiyo geceler, olmaz sabahlar 
Yok mu hapisane beni arayan 
Bu zındanda ölem can gardiyan

Anamdan doğalı garip kalmışım 
Acı hapisane aha genç yaşım 
Benim zındanlarda neydi işim 
Yok mu hapisane beni arayan 
Bu zındanda ölem can gardiyan

KÜSTÜRDÜM GÖNLÜMÜ

Küstürdüm gönlümü güldüremedim 
Baharım güz oldu yazım kış oldu 
Gönüle yarimi balduramadım 
Baharım güz oldu yazım kış oldu

Şu fani dünyada murad almadan 
Eller gibi şad olup da gülmeden 
Ellerin bağında gülü solmadan 
Baharım güz oldu yazım kış oldu

MÜHÜR GÖZLÜM

Mühür gözlüm, seni elden, 
Sakinirim kıskanırım 
Uçan kustan esen yelden 
Sakınırım kıskanırım..

Yagan kardan, esen yelden 
Sakınırım kıskanırım..

Havadaki turnalardan, 
Su içtigim kurnalardan, 
Giyindigim urbalardan 
Sakınırım kıskanırım..

Besikte yatan kuzudan, 
Hem oglundan hem gözünden, 
Ben seni, senin gözünden, 
Sakınırım kıskanırım..

Al izzet'i oncalardan, 
Elindeki goncalardan, 
Yerdeki karıncalardan 
Sakınırım kıskanırım..

YOLCU

Bir anadan dünyaya gelen yolcu 
Görünce dünyayı gönül verdin mi 
Kimi büyük kimi böcek kimi kurt 
Merak edip hiç birini sordun mu

İnsan ölür ama uruhu ölmez 
Bunca mahlukat var hiç biri gülmez 
Cehennem azabı zordur çekilmez 
Azap çeken hayvanları gördün mü

İnsandan doğanlar insan olurlar 
Hayvandan doğanlar hayvan olurlar 
Hepisi de bu dünyaya gelirler 
Ana haktır sen bu sırra erdin mi

Vade tekmil olup ömür dolmadan 
Emanetçi emanetin almadan 
Ömrünün bağının gülü solmadan 
Varıp bir canana ikrar verdin mi

Garip bülbül gibi feryad ederiz 
Cehalet elinde küsmü kederiz 
Hep yolcuyuz böyle gelir gideriz 
Dünya senin vatanın mı yurdun mu

AHU GÖZLERİNİ SEVDİĞİM 

Ahu gözlerini sevdiğim dilber 
Sana bir sözüm var diyemiyorum 
Sırrımı ellere veremiyorum 
Derdimi ellere diyemiyorum

Helal olsun al yanaktan aldığım 
El uzatıp gonca gülün derdiğim 
İnce belini tatlı dilini sevdiğim 
Kırılsın kollarım duramıyorum

Al yanaktan aldıracağım azıktır 
Tarama zülfünü gönlüm bozuktur 
Öksüzüm garibim bana yazıktır 
Destursuz yanına varamıyorum 

ACEM KIZI

Çırpınıp da şan ovaya çıkınca 
Eylen şan ovada kal Acem Kızı 
Uğrun uğrun kaş altında bakarken 
Can telef ediyor gül Acem Kızı

Seni saran oğlan neylesin mal 
Yumdukça gözünden döker mercanı 
Burnu fındık ağız kahve fincanı 
Şeker mi şerbet mi bal Acem Kızı

NEREDESİN SEN 

Şu garip halimden bilen işveli nazlı 
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen 
Datlı dillim güler yüzlüm ey ceylan gözlüm 
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen

Ben ağlarsam ağlayıp gülersem gülen 
Bütün dertlerim anlayıp gönlümü bilen 
Sanki kalbimi bilerek yüzüme gülen 
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen

Sinemde gizli yaramı kimse bilmiyo 
Hiç bir tabip bu yarama melhem olmuyo 
Boynu bükük bir Garibim yüzüm gülmüyo 
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen

NE GÜZEL YARATMIŞ

Ne güzel yaratmış seni yaradan 
Esmesin sevdiğim yeller incidir 
Güzelsin sevdiğim gülden goncadan 
Uzanmasın sana yar yar eller incidir

Kipriklerin oktur kaşın yay kimi 
Gözlerin aklımı etti zay gimi 
Cemalin güneşe benzer yüzün ay gimi 
Değmesin zülüfler yar yar teller incidir

BİLEMEDİM KIYMETİNİ KADRİNİ

bilemedim kıymatını kadrini 
hata benim günah benim suç benim 
eliminen içtim derdin zehrini 
hata benim günah benim suç benim

bir günden bir güne sormadım seni 
körümüş gözlerim görmedim seni 
boşa mecnun eylemişim ben beni 
hata benim günah benim suç benim

bilirim suçluyum gendi özümde 
gel desem gelirdin benim izimden 
her ne çekti isen benim yüzümden 
hata benim günah benim suç benim

sana karşı benim bir sözüm yoktur 
haklısın sevdiğim kararın haktır 
garibim derdimin dermanı yoktur 
hata benim günah benim suç benim

NEYLEDİN DÜNYA

aydost deyince yeri göğü inleten 
muharrem usta'ydı bunu dinleten 
gönül kırmazdı bilerekten,bilmeden 
insan velisini neyledin dünya

sazını çalarken kendinden geçen 
gönülden gönüle kapılar açan 
aşkın dolusunu nefessiz içen 
gönül delisini neyledin dünya

garibim babamdı muharrem usta 
bilirim aşıktı sevdiği dosta 
"sazımın emaneti.." diyen en son nefeste 
sazın ulusunu neyledin dünya

AŞKIN BENİ DELİ EYLEDİ

Aşkın beni deleyledi 
Yaktı yaktı kül eyledi 
El alemi kul eyledi 
Yar beni beni...

Mecnunum sahra içinde 
Yunusum derya içinde 
Eyübüm yara içinde 
Sar beni beni...

Aslı'yısan Kerim'i bul 
Derde derman vereni bul 
Garip gibi viranı bul 
Sar beni beni...

ÇİÇEK DAĞI

Çiçekdağı derler de, var mı sana zararım 
Yâr yitirdim uğrun uğrun ararım 
Üç güneydi benim kavli kararım 
Beş gün oldu nazlı yârim gelmedi 
Derdime bir derman ver Çiçekdağı 
Yârim hey, yine mi ben yandım

Hana vardım han değil 
Penceresi cam değil 
Bugün ben yâri gördüm 
Ölürsem de gam değil

Çiçekdağı derler garibin yurdu 
Hep orada arttı efkârı derdi 
Zâlim felek beni yârden ayırdı 
Yârden ayrılması zor Çiçekdağı 
Yârim hey, yine mi ben yandım

Nakarat

Çiçekdağı derler methini etmek 
Kolaymıdır seni terkedip gitmek of! 
Hele şu gurbetin kahrını çekmek 
Gel onu da bana sor Çiçekdağı 
Şâhım hey, yine mi ben yandım

GEL SEVELİM

Gel sevelim sevileni seveni 
Sevgisiz suratlar gülmüyor canım 
Nice gördüm dizlerini döveni 
Giden ömür geri gelmiyor canım

Özü gülmeyenin yüzü güler mi 
Sevgisiz muhabbet Hakk'a değer mi 
Seven insan kaşlarını eğer mi 
Zorunan güzellik olmuyor canım

Sevgi haktır seven alır bu hakkı 
İçi güler dıştan görünür farkı 
Sevmeyene akmaz sevginin arkı 
Boş lafla oluklar dolmuyor canım

Bir zaman aşıkken sen de sevmiştin 
O anda dünyayı nasıl görmüştün 
Sanki cennetin bağına girmiştin 
Çokları bu hakkı bilmiyor canım

Aşkın ateşine yandım alıştım 
Bu ateş içinde aşkla tanıştım 
Doğru mu yanlış mı deyi danıştım 
Sevgisiz hakka kul olmuyor canım

Sevenin içinde yanar ışıklar 
Kaybolur karanlık tüm dolaşıklar 
Garibim sevenler bunca aşıklar 
Boş hayale boşa yelmiyor cenım

KARANFİL SUYU NEYLER

Karanfil suyu neyler (gülüm) 
Güzel kokuyu neyler (gülüm) 
İki baş bir yastıkta (gülüm) 
O göz uykuyu neyler (gülüm)

Le le le le Leylam yar 
Hergün akşam böyle yar 
Kötü isem söyle yar

Karanfil deste gider 
Kokusu dosta gider 
Sevipte alamayan 
Gurbete hasta gider

NİYE ÇATTIN KAŞLARINI

Niye çattın kaşlarını 
Bilmiyom yar suçlarımı 
Ben ölürsem saçlarını 
Yolma gayrı yolma leyli leyli yar

Ben yandım aşkın narına 
Meyletmem dünya malına 
Ben ölürsem mezarıma 
Gelme gayrı gelme leyli leyli yar

Bir garibim düştüm dile 
Gerçeklerde olmaz hile 
Zalimler elinden bile 
Alma gayrı alma leyli leyli yar

YANARIM SENİN AŞKINA

Yanarım senin aşkına 
Gel kaçma gel gel 
Derdinden döndüm şaşkına 
Gel kaçma gel gel

Mecnun'um bu çöllerde 
Bülbülüm şu güllerde 
Kaldım gurbet ellerde 
Gel kaçma gel gel

Hasretin dağlar beni 
Gel kaçma gel gel 
Zülfüne bağlar beni 
Gel kaçma gel gel

ZÜLÜF DÖKÜLMÜŞ YÜZE

Zülüf dökülmüş yüze 
Kaşlar yakışmış göze 
Usandım bu candan 
Dert ile geze geze

Gün doğdu aştı böyle 
Gönlümüz coştu böyle 
Sen orada ben burda 
Ömrümüz geçti böyle

Bu ellerde gez gayri 
Katip ol da yaz gayri 
Bir kazma al bir kürek 
Mezarımı kaz gayri

kaynak:turkedebiyatı

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
banner287