Maliye Bakanı Naci Ağbal, TOBB İkiz Kuleler’de TOBB Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu ve Yönetim Kurulu üyeleri ile bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantıda konuşan Bakan Ağbal, Fırat Kalkanı operasyonu ile ilgili, “Bölgemizde bir takım güçlerin meydana getirmek istediği belirsizliklere karşı ve bölgede istikrarsızlığı arttıracak adımlara karşı Türkiye’nin ortaya koyduğu kararlı bir tutumdur. Türkiye olarak gerek Suriye’de, gerek Irak’ta meydana getirilmek istenen bu istikrarsızlık ve kaos ortamı Türkiye’nin atacağı kararlı adımlar atması neticesinde ortadan kalkacak. Bu bölgede hiç kimse Türkiye’siz bir plan kurma hayaline kapılmasın. Türkiye’nin de buna müsaade etmesi söz konusu değil. Son 14 yıldır Türkiye ekonomisinde önemli bir değişimi hep beraber yaşıyoruz. Bizler hükümet olarak atmamız gereken adımları atıyoruz. Türk özel sektörü de ekonomide hem dönüşümü sağlıyor hem de kalkınmanın önündeki adımları teker teker açıyor. Son 14 yılda eğer Türkiye ekonomisi hem ihracatını 3’e katlamışsa hem sürekli bir şekilde büyümüşse, özellikle global kriz sonrasında 27 çeyrektir Türkiye ekonomisi büyüyorsa bunun bir numaralı kahramanı Türk özel sektörüdür. Ekonomisine, hükümetine, ülkesine, Türkiye’ye inanan ve güvenen bir özel sektör her daim kim içeride dışarıda ne yapmak isterse istesin ülkesine olan güvenini her zaman teyit etti" diye konuştu.
"2016 SONUNDA YÜZDE 3.2 GİBİ BİR BÜYÜMEYİ TAHMİN EDİYORUZ"
"15 Temmuz sonrasında da ilk andan itibaren gerek reel sektörümüz, gerekse bankacılık sektörümüz, finans sektörümüz bu darbe girişimi karşısında ekonomisi ile oluşturulmaya çalışılan kaos hesaplarını alt üst etti" diyen Bakan Ağbal sözlerini şöyle sürdürdü:
"Cuma gecesi bir darbe girişimi oldu pazartesi günü borsa açıldı, bankalarımız açıldı, herhangi bir şekilde finans sisteminde bir aksama meydana gelmedi. Dolayısıyla burada 15 Temmuz darbe girişimini yapanlar tam bir hayal kırıklığına uğradılar. Ekonomimiz hızlı bir şekilde toparlandı, çünkü ekonomimizin temelleri sağlam. Yine 15 Temmuz sonrası çok hızlı bir şekilde önceden başlatmış olduğumuz yapısal reform hamlelerine devam ettik. Salı günü Yeniden Yapılandırma Kanunu, kanun teklifi olarak Meclis’e sunuldu ve süratle onun görüşmelerine başladık. 15 Temmuz darbe girişimi hiçbir şekilde ne hükümetimizi ne de özel sektörümüzü bir duraksamaya meydan vermedi, tam tersine çok daha inanarak adımlar attık. Özel sektörümüz bir konuyu gündeme getiriyorsa her zaman için o konuyu baş tacı eder ve çözeriz. Türk ekonomisi, 15 Temmuz darbe girişimi karşısında ne kadar güçlü olduğunu verdiği sınavla gösterdi. 2016 sonunda yüzde 3.2 gibi bir büyümeyi tahmin ediyoruz. Bu büyüme ihtiyatlı bir büyüme tahminidir. Biz umuyoruz ki özellikle reel sektörümüzün, finans sektörümüzün hükümet olarak almış olduğumuz tedbirler sonrasında yapacağı atılımlarla son çeyrekte yakalayacağımız büyüme oranı ile yıl sonu büyüme oranı inşallah yüzde 3.2’nin de üzerinde olur."
"EKONOMİMİZİN TEMELLERİ SAĞLAM"
2017 yılı için açıklanan Orta Vadeli Program’ın açıklanması ile ilgili ise Ağbal, "İddialı hedeflerimiz var, biz hükümetiz, iddialı olmak durumundayız. Ama onun altını dolduracak yapısal reformları da bir bir Orta Vadeli Program içerisinde gerçekleştireceğiz. Türkiye’nin aslında yarınlarını daha da güvence altına alacak, eğitim başta olmak üzere, özel sektörün yatırımlarının önünün açılması başta olmak üzere birçok konuda hükümet olarak önümüzdeki dönemde adımlarımızı tek tek atacağız. Ekonomimizin temellerinin sağlam olduğunu biliyoruz onu daha da sağlamlaştıracağız ve böylelikle içeride, dışarıda üretilmeye çalışılan bir takım kriz senaryolarını da alt üst edeceğiz" ifadelerini kullandı.
VARLIK BARIŞI
Bakan Ağbal, Yeniden Yapılandırma Kanunu ile ilgili, "Bu yasal düzenleme içerisinde Varlık Barışı diye ifade ettiğimiz düzenleme de var. Varlık Barışı, işletmelerimizin yurt içindeki ve yurt dışındaki varlıklarının ekonomiye kazandırılmasını öngörüyor. Yeniden Yapılandırma Kanunu yasalaştı, uygulanmaya devam ediliyor. Bugün itibariyle başvurular her geçen gün hızla artıyor. Yeniden yapılandırılan tutar 13 milyar liraya vardı, başvuru sayısı 2 milyonu geçti ve her geçen gün vergi dairelerimize müracaatlar artıyor. Yeniden Yapılandırma Yasası’nda önemli yenilikler yaptık. Vergi borçlarında olsun prim borçlarında olsun 18 taksitle 36 ay vadeli ödeme imkanı getirdik. Bu işletmelerimizin vergi dairelerine olan borçları konusunda ciddi bir rahatlama meydana getirecek. Yüksek gecikme zammı, gecikme faizi bunları siliyoruz. Bunların yerine geçmişte gerçekleşmiş enflasyon neyse o kadarlık bir faiz hesaplayıp ana paraya ekliyoruz ama önemli bir yenilik yapıyoruz, peşin ödeme indirimi diyoruz. Hesaplanan faizin yarısını ödeyin, ana parayı da ödeyin vergi dairesinden dışarı çıkınca bir soluk alın. Yeniden Yapılandırma Kanunu’nun borçlarla ilgili bölümünde sizlerden de destek bekliyoruz. 31 Ekim tarihine kadar özellikle başvuruların daha da artması konusu son derece önemli. İşletmelerimiz geçmiş yıllarla ilgili de kafalarında bir soru kalmasın istiyorlar. Onun için Matrah artırımı düzenlemesi getirdik. İşletmelerimiz geçmişteki beyanlarını bir miktar arttırarak geçmiş dönemlere ilişkin incelemeyle ilgili bütün sorunlarını çözebilirler" şeklinde konuştu.
"YENİDEN YAPILANDIRMA NEDİR, NE GETİRİYOR?"
İşletme kayıtlarının gerçeği yansıtmayabildiğine vurgu yapan Bakan Ağbal şunları kaydetti:
"Kasadaki defterde yazanla kasadaki aynı olmayabiliyor bu normal. Alacak hesaplarımız, stok hesaplarımız da öyle Oralarda da gelin bu hesapları düzeltelim diyoruz, kasa hesabınızda görünen neyse gerçekte beraber aynı rakama getirelim, stoklarınızı düzeltelim. Çok fazla bir rakam da değil makul bir ödemeyle bu hesapları düzeltme imkanı getiriyoruz. Yeniden Yapılandırma nedir, ne getiriyor? İşletmelerimizin yurt dışında da varlıkları olabiliyor. Bunları Türkiye’ye getirebilme imkanı getiriyoruz. Getirdiklerinde de herhangi bir şekilde bir kuruş vergi istemiyoruz. Bizim buradaki amacımız vergi toplamak değil, buradaki amacımız işletmelerin sahip oldukları varlıklarını işletmeye ve ekonomiye kazandırmak. Yurt dışında bulunan para, döviz, menkul kıymet ne olursa olsun getirip işletmeye koyun bile demiyoruz, Türkiye’ye getirin diyoruz. Yurt dışındaki bir varlığınızı, paranızı dövizinizi Türkiye’ye getirin ne istiyorsanız onu yapabilirsiniz. Bankada mevduat yapmak istiyorum, serbest. İşletmeye sermaye koymak istiyorum, serbest. Gayrimenkul almak istiyorum, serbest. İşletmeye koyduğum parayı 2 yıl sonra belki de 6 yıl sonra tekrar çekmek istiyorum, serbest. Çekerken de vergi almıyoruz. Türkiye’ye paralarınızı, varlıklarınızı getirin bunları istediğiniz tasarruf edin, işletmeye koyun, çekin hiçbir sorun yok. Dolayısıyla burada Maliye İdaresi’ne herhangi bir şekilde bildirim de yok."
SERMAYE AVANSI
Yurt dışında varlığı olup ayrıca yurt dışında bir bankaya borcu olanlarla ilgili de Bakan Ağbal, "Yurt dışında bir bankaya borcunuz olabilir işletme olarak, o bankaya olan borcunuza karşılık o ülkede bir yerde paranız da vardır, parayı hiç Türkiye’ye getirmeyin, parayı o banka borcunun ödemesinde o ülkede kullanın, defter kayıtlarından da borcu düşün. Biz onu da Türkiye’ye getirilmiş para sayıyoruz. Bir başka husus bu kanunda ilk defa düzenlediğimiz sermaye avansı. Bu yasa çıkmadan önce sermaye avansı olarak Türkiye’ye para getirmiş olabilirsiniz ve bunu kayıtlarınızda sermaye avansı olarak göstermiş olabilirsiniz ama şu anda yurt dışında varlığınız var. O yurt dışındaki varlığı Türkiye’ye hiç getirmeden avansın mahsubunda da bu parayı kullanabilirsiniz. İşletmelerimizin yurt dışındaki borçlarını bu yolla ödemelerini ve böylelikle bilançolarının daha sağlam daha gerçeğe yakın bir şekilde göstermelerini istiyoruz. Yapmış olduğumuz yasal düzenleme yurt dışındaki varlıklar kadar yurt içindeki varlıkların da işletemeye kaydına imkan sağlıyor. İşletmelerimizin kendilerine ait farklı nedenlerle varlıkları olabiliyor. Yurt içindeki varlıklarınızı da işletmeye dahil edebilirsiniz, bu durumda herhangi bir vergi almıyoruz. Yurt içindeki varlığınızı işletmeye koydunuz tekrar çekmek istediniz yine vergi almıyoruz" açıklamasını yaptı.
"BÜTÜN ÜLKELER KENDİ ÜLKELERİNİN VATANDAŞLARININ PARALARINI KENDİ ÜLKELERİNE ÇEKMEK İÇİN DÜZENLEMELER YAPIYORLAR"
Bakan Ağbal, Türkiye ve dünyanın farklı bir dönemden geçtiğine işaret ederek, "Bütün ülkeler adeta global vergi rekabeti yapıyor. Amerika, Avrupa, Uzakdoğu bakıyorsunuz çok büyük vergi cezaları kesiliyor. Bugün vergi üzerinde büyük bir rekabet var. Global rekabet artık vergi uygulamaları üzerinden yürüyor. Bütün ülkeler kendi ülkelerinin vatandaşlarının paralarını kendi ülkelerine çekmek için düzenlemeler yapıyorlar. Türkiye olarak biz de bu düzenlemeyi yapıyoruz, vatandaşımız Türkiye’ye güvensin, ekonomisine, hükümetine güvensin. Bu yapmış olduğumuz yasal düzenleme sayesinde Türkiye’ye getirilen bütün varlıklardan dolayı herhangi bir şekilde kimse endişe duymasın. Devlet olarak buna teminat veriyoruz. Özel olarak yasada düzenleme yaptık bir vatandaşımız yurt dışındaki varlığını Türkiye’ye getirmiş bir bankaya yatırmış veya işletmeye koymuş, yasada açık hüküm koyduk, herhangi bir şekilde kimse size bu parayı ne şekilde getirdiniz diye bir soru sormayacak, bununla ilgili bir araştırma, inceleme, soruşturma yapılmayacak, bu parayı tekrar yurt dışına götürmek istediğinde yurt dışında bu parayı nereye götürüyorsun demeyeceğiz. Şunu da demiyoruz, bir suçtan bir kara paradan elde edilen para varsa bununla ilgili bir takibat varsa o ayrı ama onun dışında hiçbir sebep yok ortada. 2018’den itibaren dünyada ülkeler arasında global bilgi değişimi başlıyor. Bugün Türkiye’nin de içinde bulunduğu 100’ü aşkın ülke artık bundan sonra kendi ülkelerindeki diğer ülke vatandaşlarının yatırımlarını o ülkelere bildirecek. Bütün ülkeler artık bilgi değişimi yapacaklar dolayısıyla 2018 öncesi dönemde 2018’e giden süreçte özellikle Türk işletmelerimizi, vatandaşlarımızı, yatırımcılarımızı bu noktada teşvik ediyoruz. Bunu diğer ülkeler de yapıyor. Herkes kendi vatandaşlarının paralarını kendi ülkelerine getirebilmek için düzenlemeler yapıyor. Bizim yaptığımız düzenleme de bunlara uygun bir düzenlemedir, uluslararası normlara uygun bir düzenlemedir. Vatandaşlarımızın bu paralarını getirip ekonomiye kazandırmaları hem bize güç verecek hem yatırımcımızın iş büyütmesine imkan sağlayacak her şeyden de önemlisi biz biliyoruz ki Türkiye ekonomisinin gizli, güçlü bir potansiyeli var. Bizim işletmelerimiz aslında görünenden daha iyi. Bizim işletmelerimize niye yurt dışından bu kadar kredi veriliyor? Niye bu kadar borç veriliyor? Kimse kimseye durduk yere borç verir mi? Vermez. Bizim işletmelerimizin gücünü, potansiyelini herkes biliyor. Bugüne kadar hangi Türk firması yurt dışından borç almış da ödememiş? Türkiye ekonomisi önümüzdeki dönemde yapacağımız yasal düzenlemelerle, yapacağımız reformlarla daha güçlü hale gelecek. İhracatımız artacak, büyüme oranları artacak ve özellikle sanayide yapısal dönüşümü hep beraber gerçekleştireceğiz" değerlendirmelerinde bulundu.
(İHA)